İnfo Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül, finansal piyasalardaki belirsizliklerin azalmasıyla birlikte hisse senedi piyasalarının daha fazla öne çıkabileceğini söyledi. Akgül, yatırımcılara yönelik değerlendirmesinde, hisse senedi portföy ağırlığının yüzde 45-50 civarında olmasının dengeli bir yaklaşım olacağını ifade etti. Bu oranın, piyasadaki dalgalanmalar karşısında hem fırsatları değerlendirme hem de riski dağıtma açısından uygun olduğunu vurguladı.
Volatiliteye karşı psikolojik dayanıklılık şart
Ekonomim’in haberine göre, yüksek oynaklık dönemlerinde yatırım kararlarında finansal analizlerin yanında psikolojik faktörlerin de öne çıktığını belirten Akgül, yatırımcıların bu süreçlerde rasyonellikten uzaklaşabildiğini söyledi. “Siyasi gelişmelerin etkisini kısa süreli yatırımcı davranışlarında da gördük diyebiliriz. Daha sonra piyasanın oturması ile panik havası da ortadan kalktı. Yurt dışı gelişmelere bağlı olarak volatilite yüksek kalmaya devam etse de daha da azalacaktır” dedi.
Akgül ayrıca, “Her düşüş her zaman fırsat değildir” diyerek, yatırımcıların aşırı cesaretli ya da panik içinde karar vermekten kaçınması gerektiğini belirtti. Gelişmekte olan ülke borsalarında hâlâ seçici olunması kaydıyla iskontolu hisseler bulunduğuna dikkat çekti.
Yabancı yatırımcı belirsizlikten uzak duruyor
İç ve dış siyasi gelişmelerin yatırım kararlarını etkilediğine işaret eden Akgül, TL varlıkların performansında siyasi tansiyonun düşmesinin ve ABD’deki ticaret politikalarının normalleşmesinin etkili olacağını belirtti. “Yabancı yatırımcı belirsizliği sevmez. Belirsizlik ortamı yabancı yatırımının uzaklaşmasına neden olabilir” diyen Akgül, faiz indirimi sürecinin devam etmesi ve risk algısının düşmesi halinde yabancı ilgisinin yeniden artabileceğini söyledi.
Akgül, “Şu an yabancı yatırımcılar yurt içinde yüksek faizler neticesinde borçlanma araçları piyasasında. Fakat, belirsizliklerin azalması ve faiz indirimleri devam ederse hisse piyasalarına geçiş hızlanabilir. Yabancı takas oranı da yüzde 36’lı seviyelerden yüzde 40’lara doğru ilerleyebilir” değerlendirmesini yaptı.
Nisan enflasyonu ve PPK beklentisi
Piyasalarda dalgalı seyrin süreceğini belirten Akgül, nisan ayında enflasyonun yaklaşık yüzde 3,25 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Bu beklentinin arkasında kur oynaklığı ve bayram döneminin yarattığı fiyat etkisinin bulunduğunu ifade etti. Mart ve nisan enflasyon verilerinin ardından, önümüzdeki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz oranlarında bir değişiklik beklemediklerini de sözlerine ekledi.
“TCMB’nin eli hâlâ güçlü”
Akgül, “Kurdaki şoktan sonra rezervlerde azalış görsek de TCMB’nin bu konuda eli hâlâ güçlü” diyerek Merkez Bankası’nın mevcut duruma rağmen güçlü bir pozisyonda olduğunu vurguladı.